-
Akıl
Midenin orucu yeme ve içmeden, dilin orucu lüzumsuz konuşmadan, kalbin orucu fikir, hayal ve kuruntulardandır. Kalbin gözü (gaybı) görünmeyen alemi görür, kulağı sözlerini duyar, burnu kokusunu koklar, tadı, lezzetini tadar ve böylece ilahi sevginin lezzeti içinde gömülür. Allah’ın sevgisinden gayrısını taşımayan kalp, arş ve rahmandır. Cihan sultanıdır, arif ve kamil (ermiş-olgun) insanın kalbidir. Olgun insanın aklı çok, konuşması azdır. Akıl odur ki, nefsi şehvetlerden, kalbi şüpheli şeylerden, gözü harama bakmaktan meneder ve hepsini Allah’ın huzurunda toplar. Akıl, insani ruhtur ve hayvani ruhun binicisidir. Hayvani ruhsa, şehvani nefistir ve bedenin binicisidir. Akıl ve kalp melekut ve sema, gök alemine mensuptur, nurlu ve yüksektir, beden ve nefs yer alemine (dünya) mensuptur, karanlık ve alçaktır...
devamını oku -
Kalp
Hz. Muhammed şöyle buyurmuştur “Kişi, arkadaşının ahlakı üzerinedir. Senin kendisi için gördüğün faziletin benzerini sende görmeyen kimsenin arkadaşlığında hayır yoktur” Rivayete göre Davud Peygamber, oğlu Süleyman (as)’a “Aklın yeri nerededir?” Diye sorduğunda, o: “Onun yeri kalptir. Çünkü kalp ruhun kalıbı, ruh da hayatın kalıbıdır” diye cevap vermiştir. Kalbe gelen düşünceler 4 çeşittir. Biri nefsten, biri hakk’dan, biri şeytandan ve birisi de melektendir. ...
devamını oku -
Deniz
Kendi yaptığı resme, kendi vehmine aşık olan nereden nimetler sahibi tanrı aşıklarından olacak ? Fakat o vehme aşık olan da gerçekse, onun o geçici aşkı kendisini gerçeğe çeker. Burada mahvolmayı bilmek gerek, yok olmuşsan hiçbir tehlike yok, dal suya. Denizin suyu, ölüyü başından atar; fakat adam diriyse denizden nasıl, ne vakit kurtulur? Sen, insan huylarından öldün mü, sırlar denizi seni başının üstünde taşır. ...
devamını oku -
Adalet
Yüce tanrı adalet sahibidir. Adalet sahibi olanlar hiç aşıklara zulmederler mi? Adalet sahibi birisine nimet verir, kumaş bağışlar da öbürünü hiç ateşe atar mı? Yılan tutsam bile, yılanın dişlerini sökerim de onu zarara sokmam; başı ezilmekten kurtulur. Çünkü o diş, onun can düşmanıdır; ben bu bilgiyle düşmanı bile dost ederim. Aklı başında olan herkes bilir ki, dönen bir şeyi bir döndüren var. Sevgi hayvanda azdır, bu da onun noksan yaratılışındandır. Peygamber dedi ki: kadın, akıllara, gönül ehline adam-akıllı üst olur. Bilgisizlerse kadınlara üst olurlar; çünkü onlar sert, pek kaba kişilerdir. İncelik lutuf, sevgi azdır onlarda; çünkü yaratılışlarında hayvanlık üstündür. Sevgi, acımak, insanlık huyudur; öfkeyle istekse, hayvanlık huyları. Kadın. Ta...
devamını oku -
Nefs
Nefs saflaşıp (hastalıklardan) şifa bularak bir aynaya dönüştüğünde, doğanın pası silinerek, alemin suretleri ona yansır. Bu yansımanın neticesinde nefs daha önce görmediklerini görmeye, bilinmeyenleri söylemeye başlar...
devamını oku -
Bilinç
Fiziksel süreçler nasıl bu denli bir iç deneyim ve iç yaşantısına yol açar? Bılınç varsa fenomenal içerik mevcuttur (birinci el fenomenal inançlar. Bireyin kendi deneyimleri ile ilgili inançları. Şu anda acı hissediyorum gibi). Kendilik bilinci: burada bilincin öznesi 'kendi' ya da kendiliğin bir yönüdür. Uyanıklık. Socrates'a göre, muhakeme edebilme becerisi ruhtan gelir. Sadece psişe değil, adamın gerçek kendisi (self-nous), yani sezgisel içgörü, onun iyiyi kötüden ayırmasını ve iyiyi seçmesini sağlar. Yaşamın amacı bilgi (hikmet) yoluyla ruhun terakkisidir. Plato'ya göre maddi beden ruh ile etkileşim halindedir. Bilginin edinilmesi sürecinde, beden duyular aracılığıyla ruhu etkiler. Ancak muhakeme eden ruh, dünyanın gerçek doğasının anlaşılmasını sağlar. Ruh bilincin ve muhakemenin kaynağıdır ve i...
devamını oku -
Dostluk
“Dünyada hala bir parça da olsa mutluluk var. O mutluluğu yaşamanıza olanak sağlayan bir yer bulduğunuzda, size kendinizi güvende ve sevildiğinizi hissettiren, ait olduğunuzu hissettiren insanlar bulduğunuzda, onları asla bırakıp gidemezsiniz. Onlar için savaşırsınız. İşte, siz bunu yapabileceğinizi, ne olursa olsun bu yere bağlı kalabileceğinizi kendinize ispat etmelisiniz” ...
devamını oku -
Sevgi
Sevgi, acıları tatlılaştırır; çünkü sevgilerin temeli, insanı doğru yola götürmektir. Kahırsa tatlıyı acılığa çeker, götürür; acı nereden tatlıyla bir arada bulunacak. Nice tatlı şeyler vardır ki, şekere benzer; fakat o şekerin içinde zehir gizlidir. Daha fazla aklı, anlayışı olan, her şeyi kokusundan anlar, tanır. Öbürüyse, dudağına değdirir, dişine vurur da anlar. Kalbinde Allah sevgisini duyan bilsin ki, Allah da onu sever. Çünkü o sevgi ona Allah tarafından gelmiştir. Dünyaya bağlanan rahat bulmaz. Dünya her belanın madenidir. Bir yılana benzer, okşaması yumuşak, ısırması zehirlidir. Dünya acı ve üzüntü yeridir. Onu terk eden mutludur. Şehvetleri terk eden, belalardan kurtulur. Dünya, insanları kendine çeker ve onlara hiç ölmeyeceklermiş hissini verir. Akıllı ve uyanık o k...
devamını oku -
Yol
Yola düşenlere o kötü canlı iblis neler etti; kur’an’dan işit. Onları ana yoldan yüzbinlerce yıl uzaklara düşürdü.; kutsuzluklara uğrattı, çırılçıplak etti-gitti. Kemiklerini gör; saçlarını seyret de ibret al, o yana eşek sürme. Eşeğin boynunu tut, yola sür onu; yol erlerinin, güzelce yol bilenlerin yoluna getir onu. Kendine gel, eşeği kendi keyfine bırakma, ondan el çekme. Çünkü onun aşkı çayırlığa, çimenliğedir. Bir soluk gaflete düştün de onu bıraktın mı, çayırlığa doğru fersahlarca yol alır-gider. Eşek yolun düşmanıdır, çayırın sarhoşudur ancak. O nice eşek sahibini öldürmüş-gitmiştir. Yolu bilmiyorsan, eşek neyi isterse onun aksini yap; zaten doğru yol da budur. Nefsin isteğiyle az dostluk et; çünkü Allah yolundan seni azdıran odur....
devamını oku -
Gönül
GÖNÜL, TEMİZLENMİŞ, ARITILMIŞ OLAN BİR EVDİR. NEFS VE ARZU, YANİ KÖTÜ OLAN BU EVDEN ATILDIĞI İÇİN BU EV TEMİZLENMİŞTİR. ASLINDA ATMAK DEĞİL, SURET, NAKIŞ DENEN RESUL HATIRALARI YÖNÜNDE DEĞİŞTİRME SÖZ KONUSUDUR. KALP, ARZU OLUP, DÜNYAYA, DÜNYEVİ SIFATLARA YÖNELMİŞTİR. ARZU ÜZERİNE ÜFLENEN HATIRALAR ONU ARZUSUZLUĞA, İLAHİ SIFATLARA GÖTÜRÜR. BAHÇE, KALBİN GÖNLE DÖNÜŞMÜŞ HALİDİR....
devamını oku -
İçe Yansıtma
ANNE OLMADAN BEBEK OLMAZ, BEBEK OLMADAN ANNE OLMAZ “En zor savaş, dünyanın büyük bir uğraşla seni başka herkes yapmaya çalıştığı bir durumda, kendin dışında biri olmamaya çalışmaktır” İçe yansıtma, kısaca, çevreden bütün halinde gelen mesajları yutmak olarak tanımlanabilir. Çevre, çocuğun yükselen ayrıştırma, farkı fark etme becerisini desteklemelidir. Bunun aksine, zorla beslenen çocuklarda bu seçim süreci sekteye uğrar. Bebek, ayırd etmeden ne sunulursa almayı öğrenebilir. Bu durum fiziksel yiyecekle sınırlı değildir, aldığımız mesajlar ve bilgileri ne derece “çiğneyebildiğimiz”, dünyada ne şekilde var olduğumuzu belirler. İçe yansıtmada birey, sorgulamaksızın çevreden tavırlar, eğilimler, kişilik özelliklerini edinir. Bunun sonucunda içinde meli’ler, malı’lar ve b...
devamını oku -
Geçmiş Anılar
Kişinin güncel olarak gösterdiği negatif reaksiyonlar ve davranışlar, geçmişteki bir takım anılardan kaynaklanabilir. Bunlara işlenmemiş anılar demekteyiz. Bu işlenmemiş anılar beyinde öyle bir şekilde kayıt edilmiştir ki, hala o anılara ait duygusal, fiziksel algılar ve inançlar orada durmaktadır. Bu gibi yaşanmışlıklar ile şimdiki zamandaki olaylar arasında bağlantılar kurarız. Bunlar kendimizde sevdiğimiz ve sevmediğimiz özelliklerin kaynağıdır. Beyin dünyayı anlamlandırmak için bu şekilde çalışır. Bu bellek bağlantılarını bulmak düşüncelerimizi değiştirmenin sadece ilk adımıdır. Terapi esnasında negatif duygular barındıran işlenmemiş anılar ele alınır. ...
devamını oku -
Işık
Doğru adamların yazdıkları kitapları okumaya başlayınca, bizi kuşatan, arzularımızı yani kaplarımızı arındıran ışık sayesinde onlarla temas ederiz. Lech lecha İbrahim mısır’a geldi “Ve vaki oldu ki, Abram Mısıra girdiği zaman, mısırlılar kadının çok güzel olduğunu gördüler” (Tekvin 12/14). Rabbi Yehuda dedi: onu Mısır’a kapalı bir arabada getirdi. Araba açıldığında güneşin ışığına benzer bir ışık vardı. Yani, “iki büyük ışık” sırrına göre sara’nın ışığı, ki bu ayın sırrıdır, güneşin ışığı kadar güçlüyü. İnsanı dolduran yaratıcının ışığı,yaratıcıyla bağlantının ışığı, bütünlük/birleşme duygusu veren ışık (hassadim) “inanç ışığı” ya da kısaca inanç/iman olarak adlandıırlır. İnanç, yarat...
devamını oku -
Melanie Klein Ego Üzerine
Bebeğin ilk yarı yılında, sevilen içsel nesneyi koruma/tutma ihtiyacı vardır. Bu durum, saldırgan dürtüler tarafından tehlikeye atılır ve depresif kaygı ve suçluluk duygusu ortaya çıkar. Bu durumun, ego üzerinde olası iki yönlü etkisi vardır: üstesinden gelme, aşma yönünde tehdit ederler veya onarım ve yüceltmeye doğru teşvik ederler. Her durumda, egoya hem saldırı olmakta hem de ego içsel nesnelerle ilişkisi yoluyla zenginleşmekte. Çocuk, iyi nesneleri tuttuğunu hissettiğinde, güven, inanç ve emniyet yaşar. Kötü nesneler barındırdığını hissederse, eziyet ve şüphe yaşar. Çocuk, sevgi dürtülerini tatmin edici-iyi memeye yansıtır ve atfeder. Aynı şekilde yıkıcı dürtülerini de dışarı vurur ve bunları früstre edici-kötü memeye atfeder. Eşzamanlı olarak içe aktarım ile, iyi meme ve kötü meme...
devamını oku -
Bilinç
BİLİNÇ İki gerçeklik vardır: Fiziksel gerçek. Dış dünya Deneyimlenen gerçeklik. Dış dünyanın bilinç sayesinde deneyimlenmesi. Dış dünya beyin tarafından deneyimlenir, işlenir. Beynin yarattığı bir sanal gerçeklikte yaşarız. Beynin yarattığı bir gerçeklik içinde yaşarız. Gerçeklik üreticisi gibidir beyin. Dış dünyanın temsillerini (represantation) görürüz. Dünyaya dair bildiğimiz deneyimlerimiz sonucudur. Science – bilmek Consciousness – ile bilmek Bilincimiz ile biliriz. Bilme bilinçte gerçekleşir. Dış dünyanın kendi deneyimizle algıladığımız gibi olduğunu düşünürüz. “Yeşillik” benim deneyimimdedir. Çiçek kokmaz, moleküller gönderir, beynim çiçek aroması gerçekliğini yaratır. Hepsi akılda gerçekleşir. Renk, fiziksel dünyada bul...
devamını oku -
Gestalt Terapi
YARATICI UYUM SAĞLAMA Yaşamımız boyu sürekli olarak değişen çevremize, şartlarımıza uyum sağlarız. Gestalt’ta yeni durumlara cevap olarak yeni varoluşlar yaratılması ve bu hareketin aktif doğasını vurgulamak için buna yaratıcı uyum denir. Tüm sağlıklı yaratıcı uyumlar, olayların eski oluş şeklinden çıkarak, şimdi nasıl olduklarını anlamaya dayanır. Şartlar değiştiğinde bu değişmiş şartlara eski tepkilerimizi vermeyi bırakır yeni bilgiyi alır yeni bir geştalt oluştururuz. İnsanlar sınırsız sayıda yaşam durumuna adapte olacak beceriye sahiptirler. Çocukluktan yetişkinliğe tüm gelişim aşamalarında içine atıldığımız duruma en uygun çözümü buluruz. Yaratıcılığımız bize verilen bir şeydir. Yaratıcılığımızı nasıl kullandığımız çevremizle olan ilişkimize bağlı...
devamını oku -
Çift Yönlü Aynalama
ÇİFT YÖNLÜ AYNALAMA Terapi grubunda kişilerarası husumete yol açan birçok sebep vardır. Bu tür husumetlerin bazıları kişinin kendinde beğenmediği bazı özelliklerinin yansımaları olabilir. Grup terapisinde bazı üyelerin birbirlerinin düşüncelerini dinleyip saygı duymaları birçok zaman aylar alabilir. Aslında bu kişilerin o kadar az öz saygıları vardır ki, kendileri gibi kişilerin sunacakları değerli bir şey olmadığı düşüncesiyle ne o kişileri, ne de o kişileirn söylediklerini önemserler. Terapi grubunda transferans ve parataksik saptırma (kişinin karşısındakini gerçeğe göre değil, saptırılmış bir algıyla, kendi kişileştirmesine fantazisine göre değerlendirip ilişkiye girmesi) çoğunlukla düşmanlığa ve saldırganlığa yol açar. Kişiler karşılarındaki kişileri gerçeğe göre değil, kendi geçmişler...
devamını oku -
Yükselen Ateş
YÜKSELEN ATEŞ PARLAYAN BİR KOR VEYA YANAN BİR MUM, RUHSAL ATEŞİN ORTAYA ÇIKIŞININ, VAHYİNİN SIRRINI BARINDIRIR. İKİ AYET VARDIR. BİR TANESİ ŞÖYLEDİR “ALLAH’IN RAB YİYİP BİTİREN BİR ATEŞTİR, KISKANÇ BİR ALLAH’TIR”. ATEŞİ BİLE TÜKETEN BİR ATEŞ VARDIR. DOLAYISIYLA NORMAL ATEŞTEN DAHA GÜÇLÜ BİR ATEŞ VARDIR VE AÇIKLANMIŞTIR. KUTSAL BİRLEŞMENİN HİKMETİNİ ÖĞRENMEK İSTEYEN PARLAYAN KOR VEYA YANAN MUMDAN ÇIKAN ALEVLERİ İNCELEMELİDİR. SADECE HAM NESNEDEN GELDİKLERİ TAKTİRDE ALEV OLUŞUR. GELİN VE GÖRÜN: YÜKSELEN ALEVDE İKİ ATEŞ VARDIR. BİR TANESİ BEYAZ VE AYDINLIK, DİĞERİ DE BEYAZ IŞIĞIN BAĞLANTILI OLDUĞU MAVİ VEYA SİYAH IŞIKTIR. PARLAYAN BEYAZ IŞIK DAHA YÜKSEK VE DOĞRUDANDIR. ALTINDA, BEYAZ İÇİN KAİDE GÖREVİ GÖREN MAVİ VEYA SİYAH IŞIK VARDIR. BU PARLAYAN BEYAZ IŞIK MAVİ IŞIĞIN ÜZER...
devamını oku -
Işığın Ortaya Çıkışı
BAŞLANGIÇTA KRALIN İRADESİNİN ORTAYA ÇIKIŞIYLA YANİ, KRALIN DÜNYAYI YARATMAYI ARZULAMASIYLA, SERT BİR KIVILCIM, İLAHİ /ÜSTSEL IŞIK ÜZERİNDE BİR İŞLEME / BEZEME YAPTI. KAPALILARIN KAPALISININ GİZİNDEN ÇIKAN BU SERT KVILCIM ŞEKİLSİZ BİR FORM ALDI. KIVILCIM, NE SİYAH NE BEYAZ, NE KIRMIZI VEYA YEŞİL, HİÇBİR RENKTE OLMAYAN BİR DAİRENİN MERKEZİNE SOKULDU. ÖLÇÜMLERİNE BAŞLAYINCA, BOŞ ALAN VE İŞLEMEYE PARLAYAN PARLAK ŞEKİLLER YARATTI. BU SERT KIVILCIMDAN, AŞAĞIDAKİ GÖLGELERİN RENKLERİNİ ALDIKLARI BİR KAYNAK FIŞKIRDI. KAPALILARIN EN KAPALISINDAN, İKİ YÜZ ÇIKARDI: BİRİ YARILDI ÖBÜRÜ YARILMADI. GÜÇ KULLANAN ÜFLEMELER ATİK’İ AYIRANA KADAR ATMOSFERİ BİLİNMİYORDU VE KAPALI ÜSTSEL BİR NOKTA PARLADI. BU NOKTANIN ÖTESİNDE HİÇBİR ŞEY BİLİNİR DEĞİLDİR, VE BU YÜZDEN DOLAYI O, BAŞLANGIÇ İSMİYLE ANILIR. ...
devamını oku -
Carl Jung Rüya Üzerine
CARL JUNG RÜYADA KADIN - ERKEK SEMBOLİZMASI BİLİNMEYEN KADIN, ERKEKLERİN RÜYALARINDA BÜYÜK ROL OYNAYAN BİR FİGÜRDÜR. ÇOK ESKİ ZAMANLARDAN BERİ MİTOLOJİDE ERKEK VE KADININ AYNI BEDENDE BİRLİKTE VAROLDUĞU FİKRİNDEN HAREKETLE, “ANİMA” OLARAK ADLANDIRILIR. BÖYLE PSİKOLOJİK SEZGİLER, GENELLİKLE İLAHİ ÇİFT SYZYGİA, VEYA ÇİFT CİNSİYETLİ (HERMAFRODİT) YARATICI FİKRİ ŞEKLİNDE KENDİNİ GÖSTERİR. AYRICA HERMAFRODİT VE ANDROJEN ERKEĞİ, YANİ “HOMO ADAMICUS”U İÇEREN HERMETİK FELSEFE DE VARDIR; HOMO ADAMICUS, HERMETİS TRACTATUS AUREUS’UN ORTA ÇAĞDAKİ BİR YORUMCUSUNUN DEYİMİYLE “ERKEK GÖRÜNÜŞLÜ OLMASINA RAĞMEN, BEDENİNDE GİZLEDİĞİ KADININI, YANİ HAVVA’SINI DAİMA YANINDA TAŞI”. ANİMANIN, ERKEK BEDENİNDE AZINLIKTA KALAN DİŞİ GENLERİN PSİŞİ...
devamını oku -
Gölge
CARL JUNG GÖLGE KAVRAMI GÖLGENİN KARANLIK ÖZELLİKLERİ, YANİ ONU OLUŞTURAN AŞAĞI ÖZELLİKLERE BAKILACAK OLUNURSA, DUYGUSAL BİR DOĞASI OLDUĞU GÖRÜLÜR, BİR ÇEŞİT OTONOMİ, ELE GEÇİREN BİR ÖZELLİK. DUYGU BİREYİN BİR EYLEMİ DEĞİL, ONUN BAŞINA GELEN BİR ŞEYDİR. ADAPTASYONUN, UYUMUN ZAYIF OLDUĞU YERLERDE DUYGU OLUŞUR, DUYGULAR AYNI ZAMANDA ZAYIFLIĞIN NEDENİNİ ORTAYA ÇIKARIR. SEBEP BİR AŞAĞI DUYGU VE ALT DÜZEY BİR KİŞİLİKTİR. BU ALT SEVİYEDE KONTROL EDİLEMEYEN VEYA AZ KONTROL EDİLEN DUYGULAR MEVCUTTUR, BÖYLELİKLE BİREY BİR PRİMİTİF GİBİ HAREKET EDER, BU KİŞİ DUYGULARININ PASİF BİR KURBANIDIR VE AYNI ZAMANDA AHLAKİ YARGIDAN YOKSUNDUR. İÇEBAKIŞ VE İYİ NİYETLE GÖLGE, BELLİ ORANDA BİLİNÇLİ KİŞİLİK İÇİNE ASİMİLE EDİLEBİLİR. DENEYİM BİZE BAZI ÖZELLİKLERİN AHLAKİ KONTROLE D...
devamını oku -
Hoşgeldiniz
“İnsanın en değerli varlığı sahip olduğu bilgidir. Bilgi bütün hazinelerden daha önemlidir. Çünkü hazineni sen korumak zorundasın, fakat bilgi tam tersine seni korur. Ayrıca bilgi güçtür ve keskin bir zekadan daha etkili bir silah yoktur. Bir yolcunun dediği gibi, “gemiyi taşıyan su, onu yutan suyla aynıydı” önemli olan hangi geminin batacağıydı. Dünya onu okumayı bilenler için açık bir kitaptır. Konuşma, sus ve bırak olaylar konuşsun. Ezberleyen bir kişi sadece başkalarının düşüncelerini öğrenir. Bunun için sadece çok çalışmak gerekir. Kavramak ise öğrenmekten daha üstün bir faaliyettir. Kavramak yaratıcı bir mekanizmadır ve bunun için çok az bulunan bir yetenek olan “görme” yeteneğine ihtiyaç vardır. Bu yetenek o kadar azdır ki, sonuçta herkesin göremediğini kolayca anlarsınız....
devamını oku -
Kişilik Üzerine
"Ailenin en büyük trajedisi ebevynlerin yaşanmamış hayatlarıdır" Carl G. Jung Karen Horney'ın, ebevynlerin çocuklarına kendi nevrozlarını aktarmalarıyla ilgili fikirleriyle beraber düşünüldüğünde, çocukların doğumdan itibaren sürekli olumsuz bir çevre etkisi altında kalmalarıyla, kişilik yapılanmalarında disfonksiyonların ortaya çıktığı görülmektedir. Sanki her geçen çocuğun üzerine bir pislik atmaktadır, peki küçücük bir bedendeki çocuk bununla nasıl baş edecektir. Eğer doğumdan getirdiği mizacı desteklenmişse, yol boyunca kire pasa batsa da bir şekilde korunacak, çamura düşmüş bir altın gibi, altın olma özelliğini yitirmeyecektir. Peki neler yapar bu insanlar, aile, çevre, öğretmenler, arkadaşlar. Sürekli bir şeyler beklerler, her zaman o çocuğun nasıl olması gerektiği ile ilgili bir takım fikirleri va...
devamını oku -
Sembolizm
[caption id="attachment_193" align="alignnone" width="300"] Sanatçı, kişisel amacı peşinde koşan özgür irade bahşedilmiş bir kişi değil, sanatın kendisi aracılığıyla amacını gerçekleştirmesine izin veren kişidir[/caption] Sembol Çözme Sanatı ...
devamını oku -
İzmir
#kapsamaAlani a { display:block; float:left; padding:3px; margin:3px; border:1px solid #aeaeae; } İzmir'in Dağlarında Çiçekler Açar......
devamını oku