Bilinç
BİLİNÇ
İki gerçeklik vardır:
- Fiziksel gerçek. Dış dünya
- Deneyimlenen gerçeklik. Dış dünyanın bilinç sayesinde deneyimlenmesi.
Dış dünya beyin tarafından deneyimlenir, işlenir. Beynin yarattığı bir sanal gerçeklikte yaşarız. Beynin yarattığı bir gerçeklik içinde yaşarız. Gerçeklik üreticisi gibidir beyin. Dış dünyanın temsillerini (represantation) görürüz. Dünyaya dair bildiğimiz deneyimlerimiz sonucudur.
Science – bilmek
Consciousness – ile bilmek
Bilincimiz ile biliriz. Bilme bilinçte gerçekleşir.
Dış dünyanın kendi deneyimizle algıladığımız gibi olduğunu düşünürüz. “Yeşillik” benim deneyimimdedir. Çiçek kokmaz, moleküller gönderir, beynim çiçek aroması gerçekliğini yaratır. Hepsi akılda gerçekleşir.
Renk, fiziksel dünyada bulunmaz; dalga boyları ve yansımalar vardır. Renk, aklımızın bir ürünüdür”
Sir Isaac Newton
“Akıl, aklın ürünü olan özellikleri deneyimler”
Whitehead
Dünyayı değil, dünyanın bir haritasını görüyoruz. Harita, arazi değildir. Harita bir temsildir. Dünyayla ilgili yarattığımız bir haritada yaşarız.
Madde aslında var değildir. Maddenin atomlardan oluştuğu düşünülürdü. Sert şeyler görür cismin sert olduğunu düşünürüz. Atomlar aslında çoğunlukla boşluktan oluşur (99.99%).
“Madde, madde değildir”
Hans Peter Dürr
Bildiğimiz anlamda cisim sadece akılda vardır.
Fiziki dünya akıldaki bir görüntüdür.
Beynin, bilginin işlenmesini ve bilinçte ortaya çıkan gerçekliklerin oluşturulmasında rolü vardır. Bilinci yaratan beyin midir? Bu apayrı bir soru. Beyin bilinçte ortaya çıkanı etkiler ama oluşturur mu ayrı bir soru, bu hard problem.
Evren, dinamik, yapılandırılmış bir varlık alanıdır, kendini gözlemler. Ve kendini gözlemlerken materyal dünyada kendisiyle ilgili bir temsil yaratır.
“I am” var olmanın, birinci şahıs deneyimidir.
“I am tanrının ismidir. Tanrı kendidir (self)” eğer tanrı yaratılışın özüyse, deneyimlenen yaratılışın özü kendi’dir.
“Ben, nedir. İçe bakışla incelersen, ‘ben’ tüm deneyim ve anıların toplandığı alandır”
Erwin Schrödinger
Bilginin temsili akılda, şekil, renk, ses, koku vb. Olarak belirir. Dünyaya ilişkin bir temsil oluştururuz. Temsil, içinde bilincin temsilini içinde taşımaz.
Bilinçsiz materyal bir dünyayı algılarız ve bilincin nereden geldiğini merak ederiz.
“Fizik, bilincin yapısını inceler. Dünyanın oluştuğu şey (stuff), akıl şeyidir (mindstuff)
Sir Arthur Eddington
“Cisim akıldan türer, akıl cisimden türemez”
Tibet yüce özgürlük kitabı
“Evren büyük bir makinadan ziyade büyük bir düşünceye benziyor”
Sir James Jeans
“Algıladığın dünya bilinçten yapılmıştır. Madde dediğin bilincin kendisidir”
Sri Nisargadatta